15 Ekim 2012 Pazartesi

Pıtrak-ı Bî-idrak


ellerimi silkeledim ve bu eylemi, omuzlarımın silkinmekten ağrıdığı bir ana denk getirmeye çalışırken hiç zorlanmadım. aldım bir ağacı kökünden kopardım. en sevdiğim kitabımın arasında kurumak üzre unuttum. bir akordeonun körüğüne saklandım, yaylanıverdim ansızın ve ağlamak gibi olurken sıyrıldım. kulağımın arkasına taktım, lazım olur anı’nda çekinmeden al diye ustura takımını. ben bir ustura ağzına benzettim kendi ağzımı. uzun vakit geçti üstümden hassas bir yer kesilmesin diye çıkmadım kabımdan. çizilmesin diye yanlışlıkla bir göz kenarı bilenmedim yıllarca, bilinmedim zatınca.
  zannımca yaşanmadı birkaç sene dünyada. bazı anlar, bazı anlamaz kişilerce tahrip edildi. üstüne su döküldü yanıklarımın; oksijenini aldım kendime daha çok yandım. yanaklarımın tadına vardım her gece yarısı. her rüyaya bir inanmak lazım geldi. kendimi ısırdım. kendimden yola çıktım. kendi bilincinden öteye geçtim ve vardım olmayana. olmayanda sabahladım. güpegündüzken geceledim. tozunu attım kalabalığın ve bir alabalığın pullarında aksimi görmeye çalışırken yuttum zokanı. tokandan çıkardım tüm hıncımı. saçını kopardım tokandan. tokanı bileğime sürdüm. geceleri bileğimi kestim, sonra üşenmeden kalkıp diktim. bir singer makineden ölen bayan yarattım.
 sanki dünyaca ünlü bir fenomenoloji deviyim. sanki üstün alman melankolisiyim. özüme döndüm baktım, güzellerin kirlenmemek niyetiyle kaçtığı iğreti bir koli basiliyim. elimde mavi bayrakla yalancı çobanın kirvesiyim. gitme şimdi bu ellerden. bakma şimdi ibaretmiş gibi gözlerden. fransızca üzerine yemin ederim; non, je ne regretterien.
  satır atladım, dört ayak üstünde sana düştüm, her uzvun paragraf başı. öğrendim, her dirhemini ayrı bir tanrı yaratmış. dirime karşı gelmekmiş seni bilmek. dilimi sergilemekmiş bir kasap vitirninde sana dair yazmak. oysa herkes yaslandığına yıkılırmış.

esefle kanadım seni.                                                        
 anıl vatandaş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder